Çok sık telefon değiştiriyoruz
- Smart Solutions
- Apr 26, 2020
- 3 min read
Global Mobil Kullanıcı Anketi (GMCS) Deloitte tarafından, 2012 yılından bu yana her yıl birçok ülkenin katılımı ile yapılmakta olan bir anket çalışmasıdır. Çalışmada, mobil telefon kullanıcı tercihlerinin çeşitli sorular ile analiz edilmesiyle bu alandaki hizmet sağlayıcılarına önemli bilgiler sunulmaktadır.
6 kıtada, 28 ülkede, toplam 44.150 kullanıcıya uygulanan ankette, Türkiye’den mobil kullanıcılar da yer almaktadır. Türkiye’de, 1.000 kişinin katılımıyla düzenlenen online ankette katılımcılar; yaş grubu, cinsiyet, gelir seviyesi, yaşadıkları bölge, teknoloji benimseyişi, cihaz sahipliği, mevcut telefonlarının markası, mevcut telefonlarının yaşı, mobil operatörleri, çalışma durumları gibi farklı etmenlere göre sınıflanmıştır.

Türkiye’de akıllı telefon, diğer cihazlara göre penetrasyon üstünlüğünü korumaktadır. 2019 Global Mobil Kullanıcı Pazar Araştırması'na Türkiye’den katılan kullanıcıların %90’ı akıllı telefon, %76’sı dizüstü bilgisayar, %59’u da tablet’e erişimi olduğunu belirtmektedir. Akıllı veya normal telefon sahiplerinin toplam oranı %91 iken, masaüstü bilgisayar da dahil edildiğinde katılımcıların %86’sında bilgisayar sahipliği görülmektedir. Tablet sahipliğinde kadın kullanıcılar erkek kullanıcıların oldukça önünde olmakla birlikte akıllı saatlerin 25-34 yaş grubunda daha yaygın olduğu göze çarpmaktadır.
2017 yılı verileri ile karşılaştırıldığında, en fazla penetrasyon artışı 8 puan ile akıllı saatlerde görülmektedir. Tüm yaş grupları içerisinde akıllı saat penetrasyonu artmakla birlikte özellikle 35-44 yaş grubunundaki penetrasyon 2 katına çıkmıştır. Tablet, bilgisayar, akıllı saat gibi diğer cihazlar ile kıyaslandığında, akıllı telefonların artık vazgeçilmez ürün statüsüne eriştiğini; tüm coğrafya, yaş ve gelir gruplarında benzer oranlarda kullanıldığını görmekteyiz.

Yaygınlığının yanı sıra, kullanılan akıllı telefonların oldukça yeni olduğunu ve sık değiştirildiğini söylemek mümkündür. Öyle ki sahip olduğu telefonu son 1 yıl içerisinde almış olduğunu belirtenlerin oranı %24 iken son 2 yıl içinde almış olduğunu belirtenlerin oranı %58’dir. Bu hızlı değişim, Avrupa ortalamasından daha yukarıda gözükmektedir. Türkiye, son 1 yıl içerisinde telefon almış olduğunu belirtenlerde 7 puan, son 2 yıl içerisinde telefon almış olduğunu belirtenlerde 6 puan farkla Avrupa’nın önünde yer almaktadır.
Telefon değiştirme sıklığımızın ise 2017 yılına göre azaldığı görülmektedir. 2017 yılına göre son iki yıl içerisinde telefon değiştirenlerin oranı 6 puan azalarak %64’ten %58’e düşmüştür. Ancak Avrupa’da 2017 yılına göre telefon değiştirme sıklığındaki düşüşün daha yüksek olmasından dolayı Türkiye ile Avrupa arasında son 2 senede telefon değiştirenlerin arasındaki fark 2019 yılında 6 puana çıkmıştır.
Son yıllarda akıllı telefon özelliklerinde inovasyon açısından önemli ilerlemeler yaşanmaması nedeniyle kullanıcıların yeni telefon modellerinden elde edebilecekleri ek faydalar mevcuda kıyasla çok büyük farklılıklar göstermemektedir. Bu nedenle Türkiye ve Avrupa’da telefon değiştirme sıklığının azaldığı gözlemlenmektedir.
Türkiye özelinde telefon değiştirme sıklığının azalmasında bazı ilave faktörlerin de öne çıktığı düşünülmektedir. 2017 yılından itibaren döviz kurlarındaki dalgalanmaların ithal telefonlar üzerinde fiyat baskısı oluşturması tüketicilerin yeni telefon alma isteğini azaltmıştır. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların yanında 2019 yılında BDDK’nın yaptığı taksit düzenlemesiyle birlikte fiyatı 3.500 TL üzerinde olan cep telefonlarının alımında kredi taksit sayısı 6 ile sınırlandırılmıştır. Benzer şekilde 2019 yılında yapılan bir düzenlemeyle, GSM şirketlerinin bayilerinden taksitle alınan ve borcu bulunan cep telefonlarının başkasına satılması engellenerek bazı tüketicilerin borç veya taksitlerle yeni model cep telefonlarını alıp, ikinci el piyasada başka kişilere satarak nakit veya gelir yaratmasının önüne geçilmiştir.
Kullanıcıların çalışma durumu göz önünde bulundurulduğunda, çalışanların %25’i ve öğrencilerin %30’u kullandıkları telefonu son 1 yıl içerisinde aldığını belirtirken, çalışmayan kesimde ise bu oran %19’a düşmektedir. Benzer şekilde, çalışanların ve öğrencilerin %61’i kullandıkları telefonu son 2 yıl içerisinde aldığını belirtirken, bu oran çalışmayan kesimde %51’dir.
Cep telefonlarının vazgeçilmez statüsüne erişmesinden dolayı, farklı gelir gruplarında benzer oranlarda telefon değiştirme sıklığı görülmektedir. Örneğin, hanehalkı geliri aylık 6.000-8.000 TL olan kişilerde son 2 yıl içerisinde telefon aldığını belirtenlerin oranı %55 iken, aylık geliri 16.000- 20.000 TL olanlarda bu oran %65 olarak gözlenmektedir. Ankete katılan kullanıcılardan %89’u mevcut telefonlarını yeni/kullanılmamış olarak satın aldıklarını belirtmiştir. Ortalama kişi başı gelirimiz Avrupa’ya göre daha az olmasına rağmen yeni/kullanılmamış telefon satın alma oranının Avrupa ile benzer olduğu görülmektedir. Telefonun bazı kullanıcılar tarafından sosyal statü sembolü olarak görülmesi ve farklı ödeme seçeneklerinin (aylık ücretlendirme vb.) yaygınlaşması gibi sebeplerden ötürü kullanıcılar çalışma durumları veya gelirleri fark etmeksizin sıklıkla telefon değiştirmekte ve yeni telefonlara yönelmektedir.